Geofencing ile Geotargeting Arasındaki 5 Fark

Geofencing ile Geotargeting Arasındaki 5 Fark

1039 Görüntülenme
0
1

E-posta pazarlamada lokasyon odaklı çalışmanın ne kadar önemli olduğunu ve ne kadar verimli sonuçlar getirdiğini her zaman altını çiziyoruz. Lokasyon odaklı pazarlama yapmak sadece e-posta için değil, aynı zamanda bütün pazarlama çalışmaları için hayati önemde ve mobil teknolojilerin gelişmesiyle yakın dönemde çok daha önemli hale gelecek.

Lokasyon odaklı çalışmalarda çok sık karıştırılan iki kavram bulunuyor: Geofencing ve Geotargeting. Maalesef bu konularda henüz Türkçe’de kullanılan bir tabir bulunmuyor o yüzden İngilizce tabirle metne devam edeceğiz. Geofencing önceden belirlenmiş alanlara giren nokta atışı kullanıcıları hedefler. Geotargeting ise lokasyon değişimine göre nokta atışı kullanıcıları hedefler. İki kavram birbiriyle çok yakın anlamlı ve pek çok kesişim kümesi olsa da, birbirinden ayıran temel farklılıkları değerlendirelim.

  1. Geotargeting’de, kullanıcıların lokasyonlarına göre belirli bir zaman diliminde mesajlar oluşturulur, geofencing’de ise aynı mesajlar sanal duvardan içeri giren her kullanıcıya gönderilir. Yani geotargeting’de bir kullanıcı zaten hedeflenmiştir sadece lokasyon değişimine göre mesaj gönderilir. Geofencing’de ise lokasyon zaten bellidir. Önemli olan kullanıcının o lokasyona girmesidir.
  2. Geotargeting’de, kişiler onların ihtiyaçları ve ilgi alanlarına ayrıştırılarak hedeflenir. Geofencing’de analiz edilen bir şey yoktur, farklı ilgi alanları olan ve belirli bir alanda bulunan kişiler aynı yöntemle hedeflenir.
  3. Geotargeting dil bariyerini kaldırır. Geotargetingle beraber markalar farklı dillerde olmak üzere müşterilerine yerel olarak hitap etme şansını tecrübe eder. Geofencing’de, hedeflenmiş bilgiler aynı dil ile gönderilir. Hedef, belirlenmiş nokta olduğundan insanlar segmente edilmez. Bu yüzden doğal olarak herkes hedefleneceğinden kullanıcıya aynı dille hitap edilir.
  4. Geotargeting müşterilerinin nerede olduğunu takip eder. Yani birinci farkta da belirttiğimiz gibi müşteri aslında tamamen bellidir. Geofencing’de ise müşterileri ancak önceden belirlenmiş alanlara girdiğinde takip eder. Geofencing müşterinin tam olarak kim olduğu ile ilgilenmez.
  5. Geotargeting için kullanıcının lokasyonunu bilmek yeterlidir. Geofencing ise kullanıcıların lokasyonunu hesaba katmaz, mesajları her yere gönderir fakat daha önceden belirlenmiş alanlar olması gerekir.

Giriş bölümünde de bahsettiğimiz gibi bu iki kavram çok karıştırılsa da asıl kazanan geomarketing 🙂 Pazarlamada iki yöntem de kullanılabilir ancak yaygın ve doğru olan yöntem ikisinin birleştirilerek kullanılmasıdır. Örnek vermek gerekirse, bir kredi kartı olduğunuzu varsayalım. Yeni anne segmentindeki müşteriniz, bir alışveriş merkezine girdiğinde, o alışveriş merkezinde bulunan anne-çocuk mağazalarındaki kredi kartı kampanyalarını önerebilirsiniz. Eğer anne segmentine yönelik kredi kartı kampanyanızı alışveriş merkezine gitmeden önce bölgedeki alışveriş merkezini önerecek şekilde gönderseydiniz, geotargeting yapmış olurdunuz. Ancak o insanın o alışveriş merkezine gidip, gitmeyeceğini bilemezdiniz. Anne olduğunu bilmediğiniz birine belirlediğiniz alışveriş merkezine girdiğinde anne-çocuk mağazası kampanyası gönderseydiniz, bu sefer o kişinin anne olup olmadığını bilmediğiniz için kampanyayı alakasız kişilere de gönderebilirdiniz ve ilgi çekmeyebilirdi. Verimli olacak olan genç birine, o lokasyonda gençlere yönelik kampanya önerisinde bulunmak, anne olan birine ise o lokasyonda annelere yönelik kampanya önerisinde bulunmaktır. Kısacası doğru yöntem ikisini beraber kullanmaktır.

Kaynak: https://blog.euromsg.com/geo-fencing-ile-geo-targeting-arasindaki-5-fark/

Yorum Yap