Girişimcilerin Bilmesi Gereken Teknoloji Terimleri

Girişimcilerin Bilmesi Gereken Teknoloji Terimleri

1319 Görüntülenme
0
1

Her sektörün o alanda geçerli bir “argo” dili vardır. Düzinelerce kısaltma ve yazılım terimleri içeren teknoloji endüstrisi bunun en önemli örneklerinden biridir. Teknolojiyle ilgili bir şey okurken kendinizi bu terimler yüzünden başka dilde bir metin okuyormuş gibi hissedebilirsiniz.

Teknoloji şirketiniz olmasa bile kendi işinizi yürütebilmek için çok sayıda teknoloji terimini bilmeniz gerekiyor. Teknoloji terimlerini bilmek size itibar kazandırır, bilgi dağarcığınızı zenginleştirir ve işinizde ilerleyebilmeniz için doğru soruları sormanıza yardımcı olur. İşte bir girişimci olarak, ne ürettiğiniz fark etmeksizin, aşina olmanız gereken 35 teknoloji terimi:
 

Bilgisayar/İnternet

Server Hosting (Sunucu Sağlayıcısı): Sunucular, bir firmanın bilgisayar ya da internet ağlarını destekleyen ve bununla ilgili tüm verileri barındıran cihazlardır. Genellikle sunucuya alan kiralayan ve müşterilerine internet bağlantısını sağlayan internet servis sağlayıcılarına (ISP’lere) aittirler. Bir sunucunun bakımını sağlamak içi gerekli kurum içi teknik desteği olmayan şirketler aracı şirketlerden bu hizmeti kiralayabilirler. Bu hizmetler şirketlerin kendi sunucusu olmasını sağlarlar ve onlara tam zamanlı teknik destek verirler.

Bazı şirketler de sunucu kiralar, ancak bakımlarını yapmak için kendi bünyelerinde bir teknik ekip oluştururlar. Bir şirketin kiralamak yerine kendi sunucusuna sahip olmasının maliyeti daha düşüktür, ancak bu, şirketin kendi teknik destek ekibini oluşturduğu sürece mantıklıdır.

Data Center (Veri Merkezi): Veri merkezi, bilgisayarları ve sunucular da dahil olmak üzere veri depolama sistemlerini barındıran bir araçtır. Çoğu veri merkezi sağlayan internet servis sağlayıcılarına (ISP’lere) ya da Google ya da Amazon gibi büyük firmalara aittir.

Linux Hosting (Linux Sağlayıcısı): Linux, internet sağlayıcısı sunucuları üzerine kurulabilen, açık kaynak olarak çalışan bir işletim sistemidir. Pek çok sunucu Microsoft işletim sistemiyle çalışır ancak bazı şirketler Linux’un daha güvenli ve güvenilebilir bir tercih olduğunu düşünür, bu yüzden de internet sağlayıcılarını Linux çalıştıran şekilde seçer.

Back End (Arka Plan Görevlerini Gerçekleştiren Bilgisayar Programı/Arka Uç): Bir internet sitesine tıkadığınızda ekranda gördüğünüz ön yüz/ön uç olarak adlandırılır. Arka uç ise o anda ekranda görmediğiniz, internet sağlayıcıları, veri tabanları ya da uygulamalar gibi sayfanın çalışmasını sağlayan her şeyi kapsar. İnternet sitenizi kurarken arka uçta olmasını sağladığınız şeylerin tümü, arama motorlarının internet sitenizi nasıl göreceğini belirler.

Virtual Private Network (VPN) (Sanal Özel Ağ): VPN, kullanıcılarına dünyanın herhangi bir yerinden internette özel bir ağa bağlanırken daha güvenli olma imkânı sunar. Örneğin, internet sitenize girmek isteyen bir kullanıcı yerel bir kafenin güvenlik seviyesi düşük olan internet ağını kullanırken, VPN aracılığıyla sanki ofisten internete giriyormuş gibi güvenli bir bağlantı sağlayabilir.

Web App (İnternet Uygulaması): Bu, akıllı telefon ya da tablet uygulaması gibi görünen ve işleyen bir internet sitesi anlamına gelir. İnternet uygulamaları kullanıcılarına daha fazla aşina oldukları bir görünüm ve sezgisel yön bulma sağlarken, taşınabilir cihazlara daha uygun olmalarıyla da dikkat çekiyor.

Application Programming Interface (API) (Uygulama Programlama Ara Yüzü): API, bir yazılımdaki farklı bileşenlerin sanki tek bir bileşenmiş gibi birlikte çalışmasını sağlayan şeydir. Bu ara yüzler, çok sayıda “hareketli parçaları” koordine ederek bir uygulama ya da programın kullanımını kolaylaştırır.

Technology Stack (Teknoloji Yığını): Bir ağda, güvenlikten yön bulmaya kadar çok sayıda farklı bileşen bulunur. Teknoloji yığını, bu bileşenler arasında veri yönetimi, oturum açmalar ve muhafaza gibi katmanların oluşması anlamına gelir. Foursquare.com’da yönetici bilgisayar programcısı olan Benjy Weinberger, Business Insider’a teknoloji yığınının bir örneğinin de LAMP yığını olduğunu anlattı. LAMP yığını, işletim sistemi olarak Linux’u, internet sağlayıcısı olarak Apache’yi, veri tabanı olarak MySQL’i ve sunucu kodlama ortamı olarak da PHP (ya da Python) kullanan bir yığın.

Domain Name Service (DNS) (Alan Adı Hizmeti): Her alan adı internet tarayıcısına girildiğinde, IP adresi olarak da bilinen numaralara çevrilir. DNS bu numaraların bir rehberidir.

Open Source (Açık Kaynak): Açık kaynak, herkese açık ve herkesin kullanabileceği kodlara verilen addır. İnsanlar bu kodu alarak kullanım amaçlarına göre şekillendirebilir.

Machine Learning (Bilgisayar Öğrenimi): Bilgisayar öğreniminin en iyi örneği, Apple’ın yapay zeka (AI) kişisel asistanı olan Siri’dir. Genel bir kural düzenini öğrenerek ve oluşturulan algoritmalar yardımıyla tanımlanan sorunlara uygun çözümler bularak çalışır.
 

Bulut

Cloud Hosting (Bulut Sağlayıcısı): Sunucu kiralamak istemeyen şirketler bunun yerine, verileri depolama imkanı sunan sanal sunuculardan faydalanabilir. Bu sunuculara yalnızca internet üzerinden bağlanabiliyorsa, verilerin bir bulut üzerine kaydedildiği söylenir. Şirketler genellikle belirli yazılımlar ve kendi bulutlarına özgü ara yüzleri aracılığıyla bu ortama bağlanabilir.


Cloud Backup (Bulut Yedekleme): Bulutta yedeklenen veri şirketten, verilerin kaydedildiği ve saklandığı ortama internet üzerinden aktarılır. Ayrıca internet üzerinden yedekleme olarak da adlandırılan bulut yedekleme, makul bir veri saklama metodudur. Buna ek olarak, herhangi bir donanım gerektirmediğinden oldukça uygun fiyatlıdır.

Software As a Service (SaaS) (Hizmet Olarak Yazılım): Ayrıca “talep üzerine yazılım” olarak da bilinen bu terim, bulut programlamasıyla ilgilidir. SaaS, şirketlere internet üzerinden yazılım tedarik etme yoludur. SaaS genellikle aylık ücretlerle alınır ve bu da onu diğer yazılımlardan daha ulaşılabilir kılar. Proje yönetimi yazılımı gibi diğer pek çok yazılım paketleri de SaaS şeklinde mevcuttur.
 

Sistemler ve İşlemler

Content Management Systems (CMS) (İçerik Yönetim Sistemleri): Bu sistemler bir internet sitesinin içeriklerini düzenlemek ve yönetmek için kullanılır. Genellikle web tabanlı yayın özelliklerini içerirler. Web tabanlı yayın özellikleri HTML gibi internet kodlama dilleri kullanmadan internet sitesindeki içeriklerin düzenlenmesini sağlar. Pek çok CMS ayrıca birebir pazarlama araçları kullanarak hedeflenen reklamları mümkün kılar.


Custom Software Development (Müşteri Odaklı Yazılım Geliştirme): Bazı şirketler günlük faaliyetleri için kendilerine özel yazılım isterler. Bu şirketler topluca üretilen yazılım paketleri yerine yazılım geliştirme firmaları ya da kurum içi teknik departmanları tarafından üretilen yazılımları tercih ederler.

ERP Software (Kurumsal Kaynak Planlaması Yazılımları): Kurumsal kaynak planlaması yazılımları (ERP) şirketlerin bir işin farklı yönlerini (muhasebe, envanter ve insan kaynakları gibi) aynı anda ele alabilmelerini sağlar. Şirketler kurumsal yazılım modüllerini hangi işi yapacaklarına göre tercih ederler ve ERP yazılımlarını da bu modüllerin elde ettiği verileri bir araya getirmek için kullanır.

Business Intelligence (BI) Software (İş Zekası Yazılımları): İş zekası (BI) bir şirketin kendisiyle ilgili topladığı bilgiler anlamına gelir. Bu oldukça geniş çaplı verileri içerir, bu yüzden de şirketlerin çoğunun bunun için yazılım alması gerekir. Bu programlar şirketlerin bilgilere daha kolay ulaşarak analiz edebilmelerini sağlar.

Contract Management Software (Sözleşme Yönetimi Yazılımları): Pek çok şirket müşterilerle, şirketlerle ve çalışanlarla imzaladığı sözleşmeleri temel alarak çalışır. Sözleşme yönetimi yazılımı şirketlerin bu sözleşmeleri ilk pazarlıklardan her ay kesilen faturalara kadar her açıdan takip edebilmelerini sağlar.

Performance Management Software (Performans Yönetimi Yazılımları): İnsan kaynakları uzmanları, çalışanların performanslarını takip etmek için çoğu zaman performans yönetimi yazılımlarını kullanır. Bu yazılımların kullanılması, çok sayıda verinin kolayca yönetilebilmesini ve analiz edilmesini sağlar.

Customer Relationship Management Software (CRM) (Müşteri İlişkileri Yönetimi Yazılımı): Müşteri ilişkileri yönetimi, şirketlerin müşterileriyle ilgili bilgileri toplamasını ve yönetmesini sağlar. Bu yazılımları kullanan şirketler müşterileriyle ilgili daha önce hangi ürünlerin alındığı, onarım ekiplerinin ne sıklıkta çağırıldığı gibi bilgileri kolayca takip edebilirler. Bu da şirketlerin müşterileriyle daha iyi ilişkiler kurmasına ve gelecekte daha fazla iş yapabilmesine yardımcı olur.

Learning Management System (Öğrenme Yönetimi Sistemi): Öğrenme yönetimi sistemleri, şirketlerin çalışanlarını eğitmek için kullandıkları sistemlerdir. Bu tür sistemler, insan kaynakları departmanlarının çalışanların eğitim planlarını yapmasına ve uygulamasına yardımcı olur. Video konferansı yapmak, tartışma ortamları oluşturmak ve diğer interaktif yöntemleri kullanmak bu tür yazılımların içeriğini oluşturur.

Document Management (Belge Yönetimi): Belge yönetimi, bir kurum içinde belgeleri oluşturma, paylaşma ve saklama sistemini ifade eder. İster kendi sunucusu üzerinden, isterse internet üzerindeki bir bulut üzerinden çalışıyor olsun, belge yönetimi yazılımları doküman yönetimi sürecini kolaylaştırmak için kullanılır.

Version Control (Sürüm Denetimi): Sürüm denetimi mühendisleri ve bilgisayar programcılarını meslektaşlarının yaptığı işleri yeniden yazmaktan kurtaran bir sistemdir. Bu sistem sadece bir görevin nasıl tamamlandığının anlaşılması için eski tarihli verileri saklamakla kalmaz, aynı zamanda birden fazla ekibin aynı iş üzerinde çalıştığı esnada farklı faaliyetlerin işlenmesine de yardımcı olur. Eski versiyonlara ulaşabilmek, daha etkili sorun çözmeyi kolaylaştırır.

Managed Services (Gözetimli Hizmetler): Şirketlerin gerçekleştirdiği gündelik faaliyetlerin çoğu maliyeti azaltma ve etkinliği arttırma üzerinedir. Bu çalışmalar ayrıca gözetimli hizmetler olarak da bilinir. Bu uygulamanın kullanıldığı alanlardan başlıcaları, insan kaynakları faaliyetleri ve bilgi teknolojisidir.

Merchant Account (Ticari Hesap): Ticari hesaplar, şirketlerin kredi ve hesap kartları aracılığıyla ödeme almaları için yapılan anlaşmaları içerir. Bankalar ticari işletmelerin kredi kartı ile aldığı ödemelerini nakde çevirmek için bir takım işlem ücretleri keserler.

Distributed Systems (Dağıtıcı Sistemler): İşletme ne kadar büyük olursa, gelen ve giden verileri depolamak ve düzenlemek için dağıtıcı sistemlere olan ihtiyacı o kadar fazla olur. Bu sistem bir ağa bağlanmış çok sayıda bilgisayarı kullanır ve bu şekilde verileri hesaplar ya da görevleri tamamlar.
 

Pazarlama

Minimum Viable Product (MVP) (En Yalın ve Sade Ürün): Bir işletme ilk kurulduğunda işe öncelikle en yalın ve sade ürününü (MVP) oluşturarak başlar. Bu süreçte, ürünün en basit fonksiyonel değişikliğe uğrayacak ve geliştirilecek kısmının belirlenmesidir. Burada amaç; doğrulanmış öğrenmeyi kullanmak (ürünle ilgili gerçek geri dönüş ve test çıktısı arasındaki farkı anlamak gibi) ve ürün geliştirmek için harcanan çabanın minimum düzeye indirgenmesidir.


Email Marketing (E-posta Pazarlama): E-posta pazarlama, ürünleri ya da hizmetlerin e-posta üzerinden tanıtılması anlamına gelir. Şirketler e-postaları dizayn ederken e-postalara resim, video ya da müşterilerin ilgisini çekecek farklı içerikler ekleyerek yaratıcı olabilir. Çoğu şirket e-posta pazarlama yaparken bu amaçla üretilmiş yazılımları kullanarak e-posta dağıtım listesini, kampanyaları ve matematiksel analizleri yönetebilir.

Content Curation (İçerik İyileştirme): İçerik iyileştirme temelde online olarak paylaşılacak içeriği seçme anlamına gelir. Bu, mevcut bir içeriği yeniden şekillendirmek demektir; ancak, içeriğin mutlaka yeni olması gerekirken aynı zamanda konuyla ilgisini korumalı ve arama motoru algoritmalarına uyum sağlayarak daha fazla tıklanma oranını yakalaması gerekir (SEO optimizasyonu).

Engagement (Katılım): Kaç kişinin online kaynaklarınızı kullandığını ve insanların ne sıklıkla sosyal medya kanallarınızı görüntülediğini takip etmeye, bağlılık takibi denir. Takipçileriniz sosyal medya hesaplarınıza ya da internet sitenize ne kadar bağlıysa, mesajınız o kadar çok kişiye ulaşıyor demektir.

Impressions (Gösterim): “Bağlılık” ile paralel olarak, gösterim de sosyal medya içeriğinizin ne kadar görüntülendiğiyle ilgilidir. Amaç, içeriğinizin uzun süreli olabilmesidir.

Organic (Organik): Bu terim, kişilerin görüntülediği içeriklerle ilgilidir, çünkü bu kişiler ücretli tanıtımlar yerine kendi organik arama kelimelerini kullanarak bu içeriği görüntülemişlerdir.

Marketing Automation (Pazarlama Otomasyonu): E-postalar, sosyal medya, raporlar, matematiksel analizler ve müşteri ilişkileri yönetimi gibi pazarlama girişimlerini ölçmekte kullanılan yazılımlar ya da online hizmetler bu terimle ifade edilir. Sosyal medya gönderileri girdi olarak eklenebilir ve bu gönderilerin ne zaman yayınlanacağı belirlenebilir. Sonra da bu veriler etkinliklerinin kontrol edilebilmesi için biriktirilir.

A/B testing (A/B Testi): Bir şirket A/B testini kullanarak iki parça halinde online içerik oluşturabilir – pazarlama e-postası blogu ya da internet sitesi gibi – ve bu içerikleri iki farklı test grubuna yayınlayabilir. Bu sayede hangi versiyonun daha çok ilgi çektiğini görebilir. Bu tür bir test, hangi pazarlama ve tanıtım stratejisinin daha doğru olduğuna karar verebilir ve toplum içinde hangi yöntemin daha başarılı olacağını tahmin etme şansı yakalar.

Kaynak: https://girisimle.com/

Yorum Yap

Kategoriler